Arkadaşlar bu rehber SBS'de 400-475 arası puan yapıp Anadolu Lisesine yerleşen sayısallara yöneliktir.

Böyle bir kısıtlama getirmemin nedeni şu: daha az puanlı arkadaşlar sbsyi pek ciddiye almamış olabilir veya sınav heyecanından sınavı kötü gitmiştir, ama şu var ki eğer hala ilkokuldan kalan problemleri olanlar varsa yapacağı program daha özel olmalıdır. Benim tavsiyelerim işe yaramayabilir. Üst sınırın üstündeki arkadaşların ise benim tavsiyelerime ihtiyacı olacağını pek düşünmüyorum, okuyabilirler gene de. Anadolu lisesi dememin nedeni de meslek liselerindeki arkadaşların daha zor şartlarda okuduğunu biliyorum, yazarken onlara göre yazamam.

Biraz kendimden bahsedeyim. YGS-LYS 2013 mağduruyum.

Bu serüvene başlamadan önce internetten araştırmalar yaptım. Nasıl çalışayım, ne edeyim, acaba hangi üniversiteye gideyim.
Her şeyimi bir plan dahilinde yapmaya özen göstermeliydim.

O seneye kadar lisede çok düzenli çalıştığım söylenemez. 9-10-11'de matematik ve kimyayı aksatmadan çalıştım bunu rahatça söyleyebilirim. (Bu sene de en az çalıştığım dersler bu ders oldu, lisede yükümü hafifletmem iyi olmuştu.)
Fizik ve biyolojiye ise neredeyse hiç çalışmadım, sadece sınavlardan önce. (En çok çalıştığım iki ders de bu ikisi oldu, ne yazıkki en başarısız olduğum ders de Fizik oldu.) Geometriye ise sadece 11'de çalıştım. 9-10'da dershaneye gitmedim.
Bu kritik yıla gelmeden önce karnem böyleydi.

Yaz bitti ve kafamda biraz olsun şekiller oluşmaya başladı. Okul zamanı geldiğinde arkadaşlarımı da gözlemeye başladım.

Günde 400 soru çözen vardı!! Limiti, türevi, organiğin başını bitirmiş olan vardı! Dershanede haftaiçi saat 4'te derse başlayıp 10'da dersi biten, haftasonu da sabah 8'den akşam 5'e kadar ders gören vardı. (Bu arkadaş dershane ödevlerini okulda yapıyordu çünkü evde vakti olmuyordu.)

Ben kendimi oldukça yetersiz hissediyordum. Sürekli "Daha fazla çalışmalıyım, gece gündüz nefes almadan." diyordum kendi kendime.
Malesef hiç bu durumu yaşayamadım :) Hatta dershane hocamız yemin ettirdi günde 400 soru çözmeye. Günde 400'ü bulduğumu hiç sanmıyorum.

Sonuç olarak (hava yapmıyorum) YGS1'de Türkçe'yi fulleyerek 1150. oldum. LYS'de MF3 1525'e MF4 1740'a düştü malesef. Gene de ben kendimi başarılı kabul ettim.

Güncelleme: Ve Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğine yerleştim.

Yazın bu sonuçları alacağım aklımın ucundan bile geçmiyordu. Ayrıca çevreden gözlediğim örnekler moralimi bozmuştu.

Demek ki YGS'den önce integrale başlayıp 3-4 ay integral çözmek o kadar da önemli bir şey değilmiş. Yazın 12.sınıfı bitirmek, 1 sene öncesinden sözele başlamak gerekmiyormuş böyle bir sıra için.

Arkadaşlar işin özü şu: YGS-LYS zor bir sınav değildir. Ben şu ana kadar en zor LYS1'e girdiğim halde rahatça söyleyebiliyorum bunu.

Çevrenizde 400 soru çözenler tıpı garantiledi siz garantileyemediniz diye bir şey asla olmayacak. YGS-LYS çok soru çözmeyi gerektiren bir sınav değildir.

YGS-LYS bilinçli ve programlı çalışmayı gerektirir, dersler arasında denge kurmayı, bir de süreyi iyi kullanmayı. YGS-LYS'ye hazırlanırken sadece test çözmeyeceksiniz,
her türlü psikolojik yardıma muhtaç olacaksınız. Eğer sadece soru çözdüyseniz LYS1'den çıktıktan sonra internette gördüğüm "O kadar türev kastım türev çok zordu yapamadım/türevi yetiştiremedim. Bilenle bilmeyen ayırtedilemiyor Allah belanı versin ÖSYM." tipi adamlardan olma ihtimaliniz var. 

Bu blogu açma amacım, sizi çevre baskısından kurtarıp, yanlış fikirlere kapılmanızı ve bu yüzden moralinizin bozulmasını engellemek. YGS-LYS'ye nasıl çalıştığımı gösterip bu konuda fikir sahibi olmanızı olmak.
Hala YGS-LYS öğrencisi kafasına sahip olduğumdan yazılarımın az da olsa değerli olduğunu düşünüyorum.

Derecemi verdim, övünmek için değil, benim gibi bir sürü nasihat veren öğrenci var internette, adam geliyo saçmasapan bir derece yapıyor veya daha sınava bile girmemiş, millete ders aralarında counter oynamasını söylüyor. (facepalm) Yani emin ellerdesiniz onu bilin.

Tabii bir de şu an sahip olduğum tek uzmanlık alanında yazı vererek blogumun reklamını yapmaktayım. :)