Sınav yaklaşıyor, biraz da sınava yönelik şeyler yazayım dedim. Kısa bir yazı olacak ama 1 soruda işinize yarasa kârdır.

(Yazıyı bitirdikten sonra gelen güncelleme: kısa filan olmadı malesef :( )

DİKKAT! YGS 2013 ile ilgili spoiler içerir. Hala çözmediyseniz sorulara bakmanızı tavsiye etmem, ama yazıyı okumanızı da çok ertelemeyin unutursunuz munutursunuz. :d

1- İşlem Hatası

İşlem hatası pis bir şeydir. Bir çoğumuzun klasik Matematik sınavlarında notunu pisi pisine yemiştir. 

Bu dönemde çözdüğünüz denemelerde (artık konuların çoğunu bitirdiğinizden) Matematikte hatalarınız genelde işlem hatasından, dikkatsizlikten, soruyu iyi okumamaktan, soruyu anlamamaktan çıkar. Siz çözüme bakıp "Auuuu işlem hatası yapmışıııım." "Auuu dikkatsizlikmiş pöf" diye kestirip atarsınız. Ama aslında o hatanın da bir nedeni var, hiçbir şey tesadüf değil, bu yüzden denemelerde rasgele, "olur o kadar", "nazarlık" diye tabir ettiğiniz hatalarınızın da üzerine gitmelisiniz. "Hatalarınızdan ders çıkarmalısınız."

Ben bir kaç tane örnek vereyim. 

*En önemli olmasına rağmen önemsenmeyen hatalardan biri kafanızdakileri kağıda iyi geçirmemek, dolayısıyla işin büyük bir kısmını beyninize bırakmak dolayısıyla onun hata yapmasına mahal vermektir. 

Bunu önlemek için önce rahat düşünebilmenize yeterli olabilecek kadar soruyla ilgili notlar alın. 

Einstein'ın bir ünlü bir sorusu var, bilirsiniz. Ünlü bir internet fenomenidir. Soruyu gören insanların %98'i çözemezmiş. Soruda değişik milletlerden insanlar var, 5 ev var renkli renkli, İngiliz kırmızı evde oturuyor, Danimarkalı çay içiyor, Rus vodka içiyor, Malboro içenin komşusu 75 kuruşa tavuk döner yiyor vs. Bu soruyu zannedersem 3 kere gördüm, ilk ikisinde uğraşmadım karışık geldi, 3.sünde açtım excel dosyasını tek tek özellikleri birimlere yerleştirip tavuk döneri yiyeni buldum. Sonra öğrendim ki üstatın bu soruyu anca %2 çözer demesindeki amaç (tabii demişse muhtemelen soru da yüzde de rivayetten ibaret ama) "bakan uğraşmaya tenezzül etmez." diye düşünmesi. Durun bi toparlıyorum, bir moral alkışı alayım bi saniye..




YGS 2011'den bir soru. Basit ama şimdi aklıma daha iyi bir örnek gelmedi.

Sorunun başında verilen "cuma ve öncesinde üretilen iş makinelerinin sayısı, salı ve öncesinde üretilenlerin dört katıdır." ibaresini görüp 4x = y 'yi yapıştırırız.

Ola ki devamında ne yapacağınızı bilemediniz. (Tekrar ediyorum örnek basit, üzerine bir şey yazmadan direkt ne yapacağınız belli ama daha zor sorulara uygulamak için veriyorum, gerçi YGS'de daha zor soruyla karşılaşır mısınız bilemem.) Orada salı ve öncesi diyor ya heh işte onun yanına salı + pazartesi + öncesi = x yazın. Veya soruda çok fazla "öncesi" geçtiği için kafanız karışmasın diye Pazartesi ve Öncesi'ne A diyin. A sizin başlangıç yani 0.değeriniz olsun zaten 20'ye eşit. Salı ve öncesi = Salı + A olur. Salı + A yani Salı + 20 = x ise Salı x -20'dir. Tabii hepsine tek tek x + (x-1) şeklinde yazmamıza gerek yok örneğin cuma çok açık. Cuma + Perşembe + Perşembeöncesi ( bu da değişik bir yazım tarzı olarak iş görebilir, bilerek bitişik yazdım.) = y Perşembe + Perşembeöncesi = 140 Cuma da çıktı y - 140. y'nin 4x olduğunu bulmuştuk zaten. Gerisi çorap söküğü gibi gelir.

İşte burada anlatmak istediğim soruya işinize yarayacak notlar alıp da beyninize bıraktığınız yükün bir kısmını kağıda verirseniz hata olasılığını düşürürsünüz, ayrıca çözümü daha kolay görürsünüz. Aslında Soru Sorma-Çözme Sanatı isimli yazımda yazdıklarımı hatırlatmış oldum.

*

Soruyu daha iyi görmek için soruyla ilgili notlar aldık, ama iş bitmedi. Çözümü de aynı disiplinle yazmalıyız. Eğer denklemleri düzgün yazamazsak karışık denklemlerde hata yapabiliriz. Burada el yazımızın güzel olması da önemli. Acele edeceğim diye kötü yazıp sonra hata yapmayın. Veya işlem basamaklarının bir kısmını yazıp bir kısmını beyine havale etmeyin. Beyine anlık işlemleri yaptırın, işlemlerdeki önemli yerleri hafızanızda tutmaya çalışacağınıza kağıda not alın. (Örneğin çözüm yaparken x'in tek olduğunuzu buldunuz, yazın bir kenara " x tek " diye.)

Çok yapılan (ben de niye genelliyorsam, ben çok yaptım yani) hatalardan biri: sorudaki çözümün yarısı çok basittir yarısı uzun zaman alır. Örneğin cevap 1/2 + denklemin çözümünden ibarettir. Denklemi çözersiniz, bir oh çekersiniz, sonra çözümden çıkan cevabı direkt olarak işaretlersiniz. Eee 1/2 ile toplayacaktınız (toplayacaktım) hani ne oldu? Gitti soru.

Bunu engellemek için yapabileceğiniz bir şey yine ve yine kağıda not almak. 1/2 + denklem (3x/(x^2+56 işte denklem neyse artık) yazmak yerine çözümü sıkıştırmayacak ama görünür bir yere "ÇÖZÜME 1/2 EKLENECEK" yazabilirsiniz.

Tekrar söylüyorum işlem basamaklarını eksiksiz yazmaya bakın, güzel yazın; hızlı olun ama acele etmeyin. 5'i S gibi yazmayın. 6'yı G gibi yazmayın. (Bir kere 65'i görüp "Bu GS nereden geldi?" diye sorduğum olmuştu. :D) Aşırı küçük yazıp üstüste sayılarla yaptığınız işlemleri yanlış yapmayın. Çözümler size kolaylık vermeli.

* Şimdi vereceğim örnek aslında yukarıdakinin yavrusu gibi ama yine de yazayım. İşlemleri kafadan yaparken de yanlış yapmanız olası. Tekrar söylüyorum kağıdı ideal kullanmaya bakın.

* Uzun işlem gerektiren soruların da son ana bırakılması işlem hatasını tetikler. Tabii gelin upuzun soruları inatla çözün zamanınızı yiyin diyemem. Öğütleyebileceğim tek şey - daha önce de söylediğim gibi - başladığınız işi yarım bırakmamanız. Bir soruyu çözmeye başlarsınız, çok uzun gelir, "dersiniz bunun kısa yolu var ama ben göremedim." sonra çözümü gördüğünüz de aslında sizin yaptığınızın aynısıdır, sadece birkaç basamak daha ileri götürmeniz gerekmektedir. (Yani siz soruyla ilişkinizi arkadaşça bitirmeden önce öyleydi.) Soruyu çözerken bir sıkıntı gelir ("kal" gelir o ne demekse) bir anda çözmeyi bırakıp öbür soruya geçersiniz. (Genelde bu durumlarda öbür soru daha kolay olduğundan daha çekici gözükür.) Hah işte bunu yapmamaya özen gösterin. Bununla "bir soruyla kavga edip zamanı tüketmek." arasında fark var. Zaten YGS'de Matematik soruları çözülemez değil, o yüzden puanınızı çok etkilediği için Matematik sorularını mümkün mertebe boş bırakmamaya çalışın. (Tabii sallamayın da.)

* Bir de heyecandan ilk sorularda hata yapmanız olası, ilk sorularda ekstra dikkatli olun. Aslında siz Matematik sayfasını açtığınız anda "Aha şimdi süper dikkatli olmalıyım" diye kendinize telkinde bulunun, her soruda da bu telkini tekrar edin. O ilk sorularda hata yapabilirsiniz geri dönün diyeceğim de geri felan dönemeyeceksiniz. O yüzden ekstra dikkatli olmak makul bir çözüm. Tabii dikkatli olacağım diye de baştaki kolay soruları ağır ağır çözmeyin. BKZ: LYS Mat 2013, çoğu kişinin "LYS'de süre sıkıntısı yok" diyip integral sorularına bakamadan havlu attığı bir sınavdır.

* Bu konudan muzdaripseniz sadece benim yazdıklarımla sınırlı kalmayın (ben de internetten yardım aldım zaten), google'a "işlem hatası" yazıp başka kaynakları da tarayın.

*


İşlem hataları genellikle Matematikte affedilir, çünkü şıklardaki sayılar öğrencilerin hatalı yollarına göre yerleştirilmiştir, yani bir kişi doğru çözümü yapıp 6 x 24 = 144 buluyorsa, öbürü 6 x 18 = 108 buluyorsa şıklarda da 144 ve 108 bulunur, 6 x 24 = 120 diyen kişi hatasını farkeder. Ayrıca işlemler daha komplike olacağından çoğu kişi işlemleri acele edip zihinden yapmak yerine yazarak yapar.  Lâkin sayıların birbirine yakın olduğu ve işlemler daha basit olduğu için Fizik (ve bazen de Kimya) sorularında işlemlere dikkat edin. (YGS'de pek olmaz gerçi ama LYS'de başıma geldi malesef) Ekstradan dikkat edin demiyorum, işlemleri tamamen boş vermeyin, önemseyin, Matematikte yaptığınız gibi.



2- Kısa devre

Şimdi yazacaklarım tam olarak işlem hatası sayılmadığı için ek başlık açma gereği duydum.

Beklediğinizden düşük aldığınız bir sınav alır, gider kağıdınıza bakarsınız ve o da ne? Yanlış yaptığınız sorulardan 0 almak yerine parça parça puan almışsınızdır ama emin olduğunuz bir soru gitmiştir. Cevap anahtarına baktığınızda aslında kolay olan bu sorunun üzerinde yeterince düşünmediğinizi farkedersiniz. İşte bu yazı bununla alakalı.

YGS 2013 İptal Edilen Matematik Sorusu

Bu soruyu çözmek 5 saniyemi aldı ve cevap doğru çıktı. Çünkü soru iptal edildi ve tüm cevaplar doğru sayıldı. :)

Ben bu soruyu gördüm, ki soru sonlara doğru geldiği için eskisinden daha dikkatsiz (daha doğrusu ihmalkâr) ve aceleci olduğumu söyleyebilirim, şöyle bir okudum, dedim bu mod sorusu. 5 = 220 (mod 5) demek ki cevap V. Hadi öbür soruya.

Tüm bunları yapmam 5 saniye sürdü. Tüm sorulara gayet güzel zaman ayırırken modüler aritmetik konusundaki çok "bilmişliğim" (daha doğrusu "hiç bilmemişliğim" çünkü fazla soru çözdüğüm bir konu da değildi) beynimi sağlıklı düşünemez hale getirdi. Beynim kısa devre yaptı.

Benim bu soruyu yapamamın görünen nedeni soruyu iyice okuyup anlamadan çözüm yapmam ama ben size rehber hocaları gibi "soruyu okuyup iyice anlayın" dersem 39'da soruda bu dediğimi yapmazsın aha işte yukarıda gördüğünüz gibi 40.soruda pürüz çıkacak.

Sınavın akışına dalıp, eski konsantrasyonunu yitirip, soruları sanki evde test çözüyormuş gibi çözerseniz bu illa olur. Bunu engellemek için:

1- Mat ve fende (veya alanınızda diyeyim) her soruda belli bir düşünme miktarınız olsun, hiçbir soruyu soruyu okuduktan 3 saniye sonra işaretlemeyin. (Tabii basit bir soruyu da çok uzatmayın, matematikte ilk 10 soru kek olur genelde)

2- Geleceğinizi belirleyecek olan sınavda bulunduğunuzu hiçbir zaman unutmayın.

3- Geleceğinizi belirleyecek olan sınav sadece 23 Mart (ya da artık kaç Mart olduysa) o sınavda gireceğiniz 3 saatten ibaret değildir. Sahip olduğunuz her saat dilimi geleceğinizi belirlemektedir. Bunun bir oyun olduğunu düşünürseniz o her saat karşınıza çıkan ufak canavarlar, YGS bölüm sonu canavarı, LYS oyun sonu canavarıdır. 

YANİ

Sınavla ilgili hazırlıklarınızı, işlem hatası yapmamayı, kısa devre yapmamayı vs TÜM DENEMELERİNİZE UYGULAMALISINIZ.

4- Yukarıda olduğu gibi sorulara bakarken ön yargılara kapılmayın her soruya eşit bakın.

SINAVDAN ÖNCE KENDİNİZİ ŞARTLAYIN, DİYİN Kİ SINAVDAKİ HER SORUYU İYİCE OKUYUP ANLAMADAN İŞARETLEME YAPMAYACAĞIM.

*** Benim bir ara kullandığım yöntem; (Sınavda kullanamadım malesef alışkanlık edinemedim çünkü) şık işaretleme yapmadan önce sorunun ne sorduğuna son bir bakış atmak. Zaman kaybı sıfıra yakındır. Özellikle "hangisi söylenemez?" türevi sorularında işinize yarar.

5- Özellikle fen sorularında, doğru şıkkı bulduktan sonra öbür şıklara bakıp biraz sorgulama yaparsanız belki de (varsa) hatanızdan dönme şansınız olur.

Özet: Beyniniz kısa devre yapmasın.

3- Sınav Sırasında Bildiğiniz Yöntemlerden Vazgeçmeyin

Çok açık ve net, gerçek sınav deneme sınavlarınız gibi olmalı. Kodlama şekliniz, hangi dersi önce çözeceğiniz vs. hepsi denemelerle uyuşmalı. Bu yüzden deneme sınavlarında her şeyi deneyin, yok ben bunu şimdi yapmama gerek yok sınavda yaparım, ben şimdi sınavı kontrol etmeyeyim erken çıkayım gerçek sınavda kontrol ederim felan demeyin. O 160 dakikanın kontrolünü kazanmak önemli. Sınav 120 dakika değil unutmayın.

Bir de sınavda yeni çözüm şekilleri keşfetmeye çalışmayın. 

Yine benim bir hatam, YGS 2013 Matematik Sorusu (32.soru, aşağıdaki yani)
 (merak etmeyin daha fazla yanlışım yok bu son :)) ) 


Boy ortalaması sorulmuş. Ben hiçbir denemede böyle kolay bir soruyla karşılaşmamış olacağım ki değişik bir şey denedim, tüm boyları tek tek yazıp birbirlerine ortaladım (1 - 5 ortası 3 gibi) ve yanlış buldum. Niye yanlış bulduğumu tam olarak bilmiyorum. Halbuki, uzun sürecek olsa da, akıllı davranıp bildiğim yoldan vazgeçmeyip tüm öğrencilerin boylarını toplayıp öğrenci sayısına bölseydim o sorum doğru olurdu. Ben ise macera yaşadım ve sonu hüsranla bitti

Demek istediğim siz böyle yapmayın, denemelerde ne yaptıysanız, hoca size nasıl anlattıysa öyle çözün soruları, sınavda işleri kolaylaştırayım derken berbatlaştırmayın.


4- Ön bilgilere Dikkat

ÖSYM'nin 2013 YGS'deki tuzağı, çay sorusu. (AĞIR SPOILER)




Bu sorunun iptal olması gündemdeydi. Gazeteler "MEB Kitabında soruyu yalanlayan ifadeler bulunmaktadır." tarzı şeyler yazmıştı. Ama totolarından haber üretmişler yine. Kitapta "Isı, aktarılan enerji olduğuna göre maddenin ısısından bahsedebilir miyiz? Örneğin, “suyun ısısı”, “havanın ısısı” şeklinde ifadeler doğru mudur? " şeklinde geçiyor.


Sorunun cevabını vereyim çünkü bu "ön bilgi" meselesini açıklayabilmem için şart. Sorunun cevabı II ve III. Isı transfer edilen enerjidir. Maddenin kendi başına ısısından bahsedemiyormuşuz. Ya da bilmiyorum napıyoruz. Bilmeme de gerek yok zaten.


Çünkü ÖSYM baba zaten ihtiyacım olan bilgiyi en yukarıda vermiş.


"Bu bilgiyi eninde sonunda kullanacaksınız a dostlar." mahiyetinde bir de çizik atmış "transfer edilen" yazısının altına.


Lâkin ben dahil çoğu öğrenci o çiziğe dikkat etmeden "ne var bunda 4.sınıf konusu" diyerekten soruyu "çözüp" işaretledik ama hiçbirimiz o "4.sınıf" bilgisi orada niye var ne işe yarıyor diye düşünmedik.


Bu ön bilgi olayı ileriki zamanlarda başınızı ağrıtır mı bilmiyorum. 1980lerdeki fizik sorularının tamamı böyleyken (yani sanki üniversite sınavı değil de laboratuvar raporu veriyormuşuz gibi hava vardı sorularda) 2000lerde hiç böyle ÖSS sorusu gördüm mü hatırlamıyorum. Yine de tekrar söylüyorum 1 soru 1 sorudur bu tip ön bilgilere dikkat etmekte fayda var.

 
***

Yazı bitti geçmiş olsun.

O değil de kısayol'un doğru yazımına bakarken böyle bir şeye rastladım belki işinize yarar.

Hadi iyi çalışmalar.