Şimdi arkadaşlar ben yarıyıl tatilinde ne yaptığımı eksiksiz hatırlamıyorum. Ama tekrar söylüyorum diyet listesi programı yapmadım, yapıp da uysaydım hatırlardım zaten bu benim için dönüm noktası olurdu. :) Neyse önerilerime gelirsek;

* Şu kadar konu bitirin, şunu mutlaka bitirin demeyeceğim ben zaten bloga sadece yazın bitirmeniz gereken konuları yazdım, ki ona da pişman oldum tepki çekmişim, ve ygs'den önce hangi 12.sınıf konularını bitirmeniz gerektiğini düşündüğümü yazdım. Gerisi için hep OKUL + DERSHANE dedim bunda da kararlıyım.

* Hatırlarmısın veya okudunuz mu bilmem, dershanenin açılmasıyla okulun açılması arasındaki zaman dilimine "Çorba" diyip bu dönemde elinizden geldiğince çok çalışıp dershanedeki kimsenin gitmediği ofislerden (etüt odalarından, soru sorma derslerinden vs) faydalanmanızı yazmıştım.

Hah işte muhtemelen aynı durum şimdi de var. Muhtemelen ofisler yazdakinden daha kalabalıktır ama bütün gün oraya kapanırsanız illa soru sorabilirsiniz. (Muhtemelen matematiğin önünde bir yığın vardır, akıllı davranıp diğer dersleri aradan çıkarın arasıra da matematik sınıfını kol açan edin millet dershanenin kapanışından 1.5 saat önce filan orayı boşaltmaya başlar nasolsa.)

Kısacası Sömürme taktiğini uygulayın ;)

* Daha önce de söylediğim gibi uzun tatilleri yönetmek zordur, ilk üç gün bir heves çalıştıktan sonra 4.gün tatil ilan edersiniz, bir bakarsınız 5.gün de tatil oluverir. Bunu engellemek için:

1- Her gün çalışın. (Ve tüm gün :)) Bir gün bile tatil yapmayın. Canınızın en tatil istediği, en hevessiz olduğu günde bile son çare olarak 1.5 saat ders çalışın sonrasın bakarsınız.

2- Evdeki kişi ve eşyalar sizin çalışmanızı engelleyebilir. Böyle bir durum varsa kütüphaneye gidin, dershaneye gidin, okula gidin. Hatta yanınıza telefon almayın ki rahat rahat çalışabilesiniz. (Tabii gideceğiniz yer uzak değilse.)

* Eksik konularınızı gözden geçirin. Hatta bitirmeniz gereken konuları bir kağıda yazın. (hepsini yazmayın ama, ta lysden önce bitireceğiniz konikleri yazmayın, amaç program yapmak diyet listesi değil.) Önce hangisini çalışmanız gerekiyor gibiyse oradan başlayın ve bitirince (konu anlatımına çalışıp testlerini de çözünce) yanına bir tik atın. Yapamadığınız soruları hocaya sorduktan sonra tükenmez kalemle bir tik daha atın. Konu zor ve önemli bir soruysa martta tekrar edebilir, kırmızı pilot kalemle bir tik daha atabilirsiniz. Kısacası tekrar "konu konu çalışın" demekten başka bir şey yapmadım.

* Hala sözel çalışmayan varsa denemelerin gidişatına göre bir şey düşünsün.
Bana "Direkt soru çözüp hocaya götürsem olmaz mı?" diye soranlar oluyor hala, bakın arkadaşlar siz konuyu bilmeden hocaya giderseniz hocanın anlattıkları size genel kültür gibi gelir. Şöyle açıklayayım, eğer konu çalışırsanız konu belirli hatlarla kafanızda belirir, hocaya sorduğunuz sorular sayesinde de hoca boşlukları doldurur. Hiç çalışmadan biyoloji çözmek gibi bir şey. Ki sosyal daha kolay gözükse de daha zordur, çünkü konular birbiriyle bağlantılıdır. Basit bir örnek, hoca der Amerika'yı Avrupalılar Hindistan'a ulaşmak amacıyla farklı yollar ararken tesadüfen buldular. Bu cümle ne tarih bilgisi ne de coğrafya bilgisi olan 4 yaşındaki bir çocuğa bir şey ifade etmez değil mi? Bu cümleyi o çocuk sadece ezberleyerek öğrenebilir. İşte siz de o çocuk gibi olmadığınız kesinse de Avrupalıların neden Hindistan'a ulaşmak amacıyla farklı yollar aradığını bilmiyorsanız sizde de bir şeyler eksiktir. Zor bir şey değil ya, hadi bunu da hocaya sordunuz. Çünkü Hindistan'a giden yollar Osmanlı'nın elindeydi. (Gerçi bunu tam açıklayamadım Osmanlı elindeyken niye oradan geçmek yerine maceraya atılmayı seçtiler Osmanlı tüccarlara fahiş fiyatlar mı kesiyordu yoksa İspanyollara Portekizlilere kıldı da onları geçirmiyor muydu napıyordu.) Peki Osmanlı o yollara nasıl sahip oldu ve o yollar neler? Böyle böyle taş devrine kadar varabiliriz. Halbuki konuyu oturup bir okusaydınız şimdi sadece aklınıza takılanları soruyor olurdunuz.

Bir de şu var ki tarihe en baştan çalışmayı düşünenler karşılarına bir yığın çıkacaklarını sanıyorlar ama yanılıyorlar. Macaristan belediye başkanı Layoş elçimizin kafasını kesip Kanuni Sultan Süleyman'a göndermiş bunun üzerine Sultan Macaristan'a yürümüş Layoş'u kurşuna dizdirmiş felan bunlar sorulmuyor sınavda. Meb kitabından bu tip ayrıntıları çıkardığınızda geriye kitapçık kalıyor. Sizin çalışacağınız şeyler İstanbul fethinin sebepleri, sonuçları, Osmanlı'da batılılaşma tarzı şeyler. Hani tarih sınavlarında "Neden?" ile başlayan 10 puanlık klasik sorular olurdu ya işte onlar.
Eğer bilip bilmediğinizden emin değilseniz konuya çalışmadan önce çıkmış soruları da çözebilirsiniz.

Not: Ben derim ki coğrafyanın ilk 3-4 ünitesine (hatırlamıyorum ama iç kuvvetlere kadar olan kısım olmalı, yani harita bilgisi iklimler dünyanın hareketleri vs. gerçi dünyanın hareketleri çıkıyor muydu hatırlamıyorum) ve Türkiye'nin özelliklerine ne olur ne olmaz çalışın. Felsefe ve tarih ise sizin birikiminize kalmış biraz da. Bir şeyler biliyorsanız her şeye de çalışmak olmaz tabii. Yine de bilgilerinizi tazelemek için konu anlatımları en azından bir kez okuyun derim.

* Konularla ilgili bir şey söylemem demiştim ama şunu söyleyeyim. Eğer YGS'de çok geri kalmadıysanız bence YGS veya LYS'den birini bırakıp tamamen ötekine konsantre olmayın. Yine de size koçluk yapan kişiler (hocalar vs.) daha iyi bilir. Tabii zaten sırf benim fikirlerime bağlı kalmıyorsunuzdur etraftan araştırıyorsunuzdur zaten.

* Artık yavaştan deneme kitapları çözmek için uygun zaman bir zaman bence. Bir yandan konu çalışırken bir yandan deneme kitabı çözebilirsiniz çok abartmadan. (Bitmemiş konular her zaman önceliklidir.) Deneme kitabı çözmek eğlencelidir.

* Ha unutmadan, okul dönemi boyunca uykusuzluk çektiyseniz uykusuzluk veriminizi düşürüyorsa bence bu işkenceye devam etmeyin, alarm kurmadan normal gözünüzü ilk açtığınız gibi uyanın, dinç kafayla çalışın. (Gözünüzü ilk açtığınızda (çişe gitmek hariç) diyorum, tutup da 10 saat uyumayın, fazla uyumak daha beter eder, baş ağrısı yapar ya da en azından ben de öyle oluyor.)

İyi tatiller (!)