Sınav anı bir safsatadır arkadaşlar. Tüm denemeleri iyi güzel yapan kişiler gerçek sınavda aniden gelen net düşüklüğüne "sınav anı" arkadaşlar, sizin başınıza gelecek diyip "ben s*çtım" siz de.. neyse.. tarzında moral bozmaya kalkarlar. Benim başıma geldi oradan biliyorum. Yani bu tip biriyle karşılaşmışlığım var sınavdan önce :)

Olayı daha detaylı açıklayayım

- Okulda aynı serviste bulunduğum bir kız. Sınavdan sonra veryansın ediyor. Yok ben sınavlarda süperdim şu kadar şu kadar net yapıyordum da bu sınavı yetiştiremedim sosyalde 30 boşum vardı falanca filanca. Sordum normal denemelerin nasıldı? İşte hep yetiştirirdim en fazla felsefeyi yetiştiremediğim oluyordu arada..

Hee şimdi bak..!

*********** FLAŞBEK ***********

Previously on lost

**********

7.sınıfta bir sınava girdim. Adı SBS. Lanet olsun ya hedefim Galatasaray üniversitesiydi berbat yaptım bu sınavda. Günlerce ağladım. Sordular niye böyle oldu. "E işte benim son denemelerim 4 yanlış 5 yanlış en fazla 7 yanlış oluyordu da sınava girdim 10 yanlış yaptım." Abim geldi sordu "Son 2 hafta naptın?" Evet arkadaşlar oyun oynadım. Çılgınlar gibi. Ne deneme çözdüm ne bilmediğim konuların üzerine gittim. Sınavda da doğal olarak en kolay soruları yapamadım. Çünkü bilmiyorum. Çünkü sadece dershanede önüme konan soruları çözüyordum.

Bana ikinci bir şans verildi. 8.sınıfta "tevekkül" denilen o şeyi yaptım. Çalıştım. Her gün 2 deneme çözdüm. Sınava büyük bir özgüvenle girdim. Ve başardım. Üniversite sınavı neyse ki değişti, şimdi ikinci ve üçüncü şansa sahipsiniz. Neyse konu bu değil.

*************************

Bakın yukarıdaki kız sınavdan çıkmış, onu eleştirip moralini bozmak istemedim. Zaten yüzü bi hayli asıktı (Sizi bol bol eleştirebiliyorum ama :)) ) Ama arkadaşlar yok sınav anıymış yok bir şeymiş bunun tek nedeni var.

Sadece ders çalışıyorlar.

Durun bu pek net olmadı biraz açayım.

1- YGS öbür sınavlara benzemez.

Şimdi sürekli aynı yayınlardan çözmeyin, bana zaman yayınlarından bahsetmeyin, çıkmış soruları çözün diyip duruyorum ya.

Şu var ki gerçek sınavda soruların %80'i basit olmakla birlikte (harbiden basit) bir kısmı da değişik olacak. Zor demiyorum değişik. Hayır bu soruları çözebilmek zeka istemiyor. Siz P(x) = (x-5)^2 polinomunda x'in hangi değeri kalanı 0 yapar diye sorunca (gerçi bu YGS konusu değil ama aklıma direkt bu geldi) x yerine 5 yazacağınızı biliyorsunuz. Onlar öyle sorar ki kullanacağınız yine bu bilgidir, ama soru bir acayiptir. Daha doğrusu hep aynı yayının denemelerini çözüp vizyon derin olmayınca acayip gelir. Ha gerçi böyle diyorum ama çoğu piyasa denemesi de birbirinin aynısı ve eski ÖSS sorularından çakma. Yani yine çoğu kişi eşit olacak. Sizin yapmanız gereken böyle bir soruya karşı sakin olup bildiğini yapmaktır.

Örneğin şu soru:

2013 YGS Matematik 27. Soru

Bu soru denemelerde karşınıza çıkmaz çünkü kimse bu kadar kolay bir soruya bu kadar emek harcamaz. 3x + 5 = 23 x = ? der geçer. Bu da anca "Matematiğim 0" tipinde kitaplarda görülür. Ama ÖSYM hiçbir masraftan kaçmayıp sormuş.

Sakin misiniz yoksa heyecanlı mı? Sınav anından şikayet eden bir kişi bu soruya denklem yazıp B'yi felan çekmeye bile çalışabilir, soruyu anlamadan garip işler yapabilir.

Halbuki çözüm çok kolay. Öğretmen sağ tarafı dolduruyorsa her toplamın sonucunu biliyoruz. A + B + C 'nin toplamı zaten biliniyor. A + B de biliniyor. Dolayısıyla  ilk toplamdan ikinci toplamı çıkaran her öğrenci Can'ın sayısının ne olduğunu bilir. Banu kendi sayısını biliyor dolayısıyla A + B toplamından kendi sayısı olan B'yi çıkartır A'yi bulur, aynı şekilde B + D'den de Doğa'yı bulur. Banu kesin cevapta var. Ali A+B'den kendi bildiği sayı olan A'yı çıkartır B'yi bulur. B'yi bulan Ali hızınızı alamaz ve B+D'den B'yi çıkartıp D'yi de bulur. Böylece o da tüm sayıları bulur. Sıra Doğa da. Aynı Ali gibi, doğa da B+D'den Banuyu çekip elde ettiği Banu bilgisiyle Ali'yi çekiyor ve o da şıklar da yerini alıyor. Doğru cevap Ali, Banu ve Doğa.

Ne kadar kolaymış değil mi? Tek yapmanız gereken bunları düşünebilmek. Daha rahat düşünmek için kağıdı da kullanabilirsiniz. Tek yapmanız gereken hiçbir baskı hissetmeden sağlıklıca düşünebilmek. Bildiklerinizi kullanmak, yeni bir şeyler icat etmemek.

Deli gibi integral çözüp de bu soruyu çözemeyenler var. Nedeni işte sınav anı. Aslında sınav anı değil de integralden 10000 soru çözüp denklemlerden soru çözmemenin ve hep aynı denemeleri çözmenin dolayısıyla sınava girince "ulen ben bu konudan hiç çözmedim" diye düşünmeyle gelen özgüven eksikliğinden ibaret. Ama bu şekilde kolay olduğunu düşünüp az çözdüğünüz konularda böyle bir özgüven eksikliği oluşmasın siz de. Benim de çok az soru çözdüğüm konular oldu. Bu tür konuların ne kadar kolay olduğunu ve bu yüzden çok soru çözmediğinizi hatırlayın ve kendinizi karşınızdaki soruyu çözebileceğinize ikna edin çünkü yapamayacağınız bir şey sormuyorlar bana güvenin.

Maddenin üzerinde YGS öbür sınavlara benzemez yazıyordu değil mi? Evet benzemez. Peki bunun yarattığı fark nedir? Arada böyle eşi benzeri sorulmamış gıcık ve tökezletici soruların bulunması, soruların uzun olması ve sınavın uzun olması.

2- YGS soruları uzundur

Yukarıdaki maddeyi yazarken aklıma geldi. Evet YGS soruları uzundur. Yukarıdaki soru gibi. Uzundur ve uzaktan çetrefilli gözükür, ama ne kadar uzunsa o kadar kolaydır bunu da unutmayın. Uzun soruların zor gelmesinin nedeni tamamen tembellikle alakalıdır. Beyinde yatan "Özet geç" içgüdüsünden kaynaklanır. Bu içgüdüyü bastırın.

3- YGS'nin kendisi uzundur.

Evet arkadaşlar bu nasıl oluyor bilmiyorum ama sınav uzun sürüyor. Denemeleri 30-40 dakika kala bitirenlerin ucu ucuna yetiştirdiği söylenir. Bu yalan değildir.

Bunun nedeni basittir.

Ben de 40 dakika kala falan bitiriyordum sonlara doğru. Derslere kaç dakikada bitirdiğimi not alıyordum. Fen 20 dakika, Sosyal 20 dakika, Türkçe 30 dakika filan sürüyordu. Bunlar komik rakamlar arkadaşlar, gerçekçi değil. Bunun nedeni her gün deneme çözüp artık aynı soruları görüp görüp tık tık işaretlemenin sonucudur. YGS'de de tık tık işaretleyeceğiniz sorular olacak ama sınavın tamamını tık tık işaretlemeyi beklemeyin.

Yukarıdaki kıza o yüzden kızdım. O ve onun gibileri sadece denemelere göre yorum yapıyorlar. E be kızım sen milletin 40 dakika erken çıktığı sınavda felsefeyi yetiştirmekte zorlanıyorduysan e tabi gerçek sınavda bir şeyler değişecek. Yani bu kızın matematiği çok kuvvetliydi, üniversiteye gidince matematiği çatur çutur yapar mesela ama kız kendini hız konusunda geliştirmemiş ortaya da böyle bir tablo çıkmış.

Ben size bu tarz kişilerin sizin moralinizi bozmanıza izin vermeyin minvalinde şeyler yazdım ama sınavı yetiştirememek sizin de başınıza gelebilir. Herkesin geliyor, ben de LYS Matematiği yetiştirememiştim açıkçası.

Size bir arkadaşımın anısından bahsedeyim. Bu arkadaşım sınavı 15 dakika kala bitirmiş. Ne kadar güzel değil mi ama adamın 8 boşu varmış. (Ben 10 dakika kala bitirdim 2 boşum vardı.) Adam sorulara dönmüş 7 tanesini filan doğru yaptım dedi. Bu çocuk Bilkent EE'de okuyor, ismi Bulut (buraya yazan) ve LYS'de 3. oldu. Son 15 dakikada 3.lük geldi adama.  Sanmayın ki derece yapan adamlar çatlak ve işi yemiş bitirmiş. Bakın işte son 15 dakika 8 boş 3.lük. Hiç moralinizi bozmayın yani.

Sayısalcılar için; arkadaşlar eğer sosyali yetiştiremesseniz de durum çok umutsuz değil. Yine bir arkadaşım var. Sosyalde 20 boşu mu ne vardı. Dini bile yapamamış adam. Ama sayısalda başarılı oldu ve 5000. oldu. Ha ama sosyali hobi olarak yapın demiyorum, yapın ama verilen ikinci şansların da altını çiziyorum burada.

*

Kısacası "Sadece ders çalışıyorlar" diye şikayet ettiğim kişiler sınava bazı yönlerden hazırlıksızdı, sadece test çözüp denemelere girdiler, kendilerini başka durumlara hazırlamadılar, bu tür yazılar okumadılar, sonra bu ufak hazırlıksızlık tüm sınava vurdu. Bu yazıyı bu durum sizin başınıza gelmesin diye yazdım. YGS'nin özelliklerinden bahsederken "özgüven" ve "moral" meseleleri üzerinde durdum umarım yazıyı toparlayabilmişimdir.

Ben tanımlarına uymuyorum "sınav anı" hastalığına yakalanırım batırırım kem küm mi diyorsunuz?

Tekrar ediyorum yok böyle bir şey.

Yine de bu konuda ısrar ediyorsanız aynı hataları LYS'de tekrarlamazsınız olur biter.

*

Galiba istemeden moral bozdum. Düzelteyim şimdi. Şaka yaptım aslında sınav anı var. Ama onların sandığı gibi değil.

Gerçek sınav heyecanlıdır. Heyecanı abartmazsanız (saçma sapan hareketler yapmazsanız abartmazsınız, ben ki geleceğim hakkındaki kaygılarım yüzünden lise 3'te uykusuz geceler yaşamış bir insanız çok aşırı bir heyecan olmadı sınavda.) heyecan iyi bir şeydir.

Çünkü heyecan insana adrenalin salgılatır. Adrenalin iyi bir şeydir. Çokça yararı vardır. Seyyit Onbaşı'nın şu ünlü ağır top taşıma öyküsünün adrenalin sayesinde meydana geldiğini duymuştum. Adrenalin sınav esnasında sizin daha iyi odaklanmanızı sağlar. Zaten ben 5 tane sınava girdim hiç birinde bilgisayarımdaki oyunları düşündüğümü hatırlamıyorum :) Size de olmayacak. Yani aslında sınavda iyi bir sınav yapacaksanız.

Başınıza iş açan bir şey olursa bu özgüven eksikliği ve moral bozulmalarıdır. E bütün yıl çalışmadınız mı? Ne özgüven eksikliği? Bir tane yapamadığınız soru olunca niye kızıp bozuluyorsunuz? Ful çekmezsen topuğuna sıkarız diyen mi var? 

Arkadaşlar bu sınava herkes giriyor bunu unutmayın. Size zor olan herkese zor. Kolaysa herkese kolay. Sınav anı diye bir şey varsa herkese var.

Umarım yararlı bir yazı olmuştur, tekrar söylüyorum sorularınız bu konuyla ilgiliyse buraya sorun ama genel sorular YGS LYS Soru-Cevap isimli yazıma arkadaşlar. YGS'ye doğru yazıların devamı gelebilir ama gelmeyebilir de bu hafta yoğun bir haftam söz vermeyeyim.