Bloga yeni bir gezi yazısı kondurmadan önce, sizin YGS'niz benim vizelerim yaklaşırken sizinle paylaşmak istediğim bir kaç şey var. YGS'den önce de okuyabilirsiniz, hemen sonra da.

*

Yunanistan'daki ekonomik krizin haberleri ilk gelmeye başladığında (yılı hatırlamıyorum) babama sormuştum. "Baba bu Yunanlıların geliri şu anda bizden fazla değil mi?" "Evet oğlum." "Peki neden orada ekonomik kriz çıkıyor da biz de çıkmıyor?" "Bizde hep kriz var oğlum."

Rahmetli Leven Kırca'nın bir skeci vardı. Fakir bir adama bir peri gelir. Siz çok fakirsiniz, sizi kral yapayım der. Adam kral olur. Fakat bir türlü suçlunun idam kararını veremez. Periye "Beni başka bir şey yap." der. Peri onu fabrikatör yapar. Bu sefer de giderleri kısmak için işçileri işten çıkartmak gerekmektedir. Adam en sonunda periye der ki "Sen en iyisi beni eski halime döndür ve tarhana çorbamla baş başa bırak."

Ne zırvalıyorsun derseniz özeti şu: daha fazlasına sahip olarak daha mutlu olacaksınız diye bir şey yok. "Türkiye'de antidepresan kullanan insan sayısı Avrupalılara göre daha düşük, biz daha mutluyuz." diye salak bir argümanla gelmeyeceğim karşınıza ama şunu bilin ki neyi kazanırsanız daha fazlasını çevrenizde görüp özeneceksiniz ki çok doğal. Fakat eldekiyle de bir şekilde yolunuzu bulursunuz.

Dikkat edin para demiyorum. Sırf para değil. Örneğin sevgi. Sizi seven bir anne babanız var, kankanız var diyelim, siz sosyalleşip daha da çok insan tarafından sevilmek istiyorsunuz.
Bu blogun konusu ise tabii ki başarı. Sonu gelmiyor arkadaşlar. Hatırlayanlar için; (bilmeyen google'lasın) "Ruşen amcanın oğlu Sedat"lar bitmiyor. Bizim okulda her şeye yetişip, yarışmalarda birincilikler kazanıp bir de üzerine derslerinde başarılı olanları görünce dudağımı ısırıyorum. Kendimi yetersiz görüyorum. Fakat "elimden geleni yapıyorum" diye kendime telkin ediyorum, bir yanda elimden geleni arttırabilmek için çaba gösteriyorum. Birinci sınıfta gece yarılarına kadar ödev yapıp bir yandan da sağlıksız beslenip şişmanlarken ikinci sınıfta hem kilo verip hem de kendime işkence etmeden derslerimde başarı elde ettim, değişerek. İnsan hatalarından ders çıkarabildiği sürece değişebiliyor inanın.

Tek dert, bulunduğunuz tam şu anda, gelecek konusunda kaygılanmak, geçmiş için hayıflanmak yerine mutlu olmayı denemek ve daha fazlası için çalışmak ama bunu daha fazlasına sahip olduğunuz paralel bir evreni kafanızda kurgulayıp "lan keşke", "ah be", "ya şanssız doğdum" diye sızlanarak yapmayın.

*

Hatalardan ders çıkarabilmek mi? Ben bile tümüyle yapamıyorum. Ama bu konuda da iyileşmek için elimden geleni yapıyorum :)

Küçük bir öneri:

Geçen yıl finallere yakın dizi izlemekle geçen 2-3 gün sonrasında, finale kadar 100 tam puanla gittiğim dersin finalinde saçma sapan bir not alıp ardından "ne yaptım ben" diye hayıflanmıştım. O sinirli halimle kendimi kameraya alıp "Bak böyle böyle oldu, bunu yapmam bana çok koydu." minvalinde bir şey geveleyip videoyu kaydetmiştim.

Bu videoyu önemli ama canımın çalışmak istemediği sınavlardan önce izlerim. Etkili. Siz de deneyibilirsiniz. Bir video günlük tutun, kendi kendinizi telkinleyin ve gerektiğinde tekrar izleyin!

*

Sorularınızı bu başlığın altına yazabilirsiniz. Özelse: dolkrutos@gmail.com'a yazabilirsiniz. Sorarken benim seneye üniversiteden de mezun olacağımı, dolayısıyla bu işlere uzak kaldığımı unutmayın.

Ben her tarafa gelen soruları geliyorum, dolayısıyla Singapur başlıklarına soru yazmanıza gerek yok. En doğrusu en güncel YGS-LYS Soru Cevap yazısına (yani yukarıdan tıklayınca gelene) yazmanız ama bu başlığa da yazabilirsiniz. Olmadı mail atın.

Sık sorulan sorular: (Bazılarının sık sorulduğu falan yok, ben kendim uydurdum)

S: Bu blog neden bir anda gezi blogu oldu?
C: Blog kişisel bir blogtu, önce YGS ile başlattım, şimdi exchange anılarımla devam ediyorum, 2 sene sonra bilgi teknolojisi alanında önemli gelişmeler görürseniz şaşırmayın. Ama blogu büyük kitlelere hitap edecek şekilde tutmaya çalışacağım.

S: Mail attım / bloga soru yazdım, cevap vermedin bile, ne iş?
C: Cevap vermediğim sorular:
1- Kahinlik gerektiren sorular. (Ne cevap bekliyorsunuz ki, yok ilk bikaç bine hayatta giremez git berbere çırak ol diye olumsuz cevap vermemi mi?)
2- Sayfalarca yazı yazmamı gerektiren sorular. (Bunu yapmamak için her şeyi buraya yazdım zaten.
3- X planını yaptım, şimdi y planını mı devreye sorsam yoksa z planı yeterli olur mu? minvalindeki aşırı kısa ve ucu açık, ayrıca gereksiz plan soruları. Bunları genelde kısaca cevaplıyorum da, ya zaten plan/program için ne düşündüğümü yazdım, niye aynı şeyi bir daha bana soruyorsunuz ki? Veya onlara hiç uymadıysanız niye daha öncesinde düşündüğünüz şeye göre hareket etmiyorsunuz?

S: YGS'ye az bir zaman kaldı. Aklım yeni başıma geldi. Fakat çalışmak için çok geç kaldım. Mezuna kalacağım.. (Bundan sonrasının devamı önemsiz.)
Alternatif: YGS geçti. Kötü bir sonuç geldi mezuna kalacağım....
C: Dur bi! Devamını düşünene kadar acilen yapman gerekenleri söylüyorum:
1- Kalan zamanda YGS'ye abanabildiğin kadar aban. YGS gerçekten bittiyse abanma tabii :)
2- YGS bitti, sonucu salla.
3- Abanabildiğin kadar LYS aban.
4- Ne yap et, bütün sınavlara hazırlıklı gir.
Bunu yaparsan faydaları:
- Sınavlara gerçekten hazırlanmış gibi girecek, gerçek bir aday gibi o sınavı vereceksin ve gerçek adayın hissettiklerini
Ve söylediğin gibi gerçekten hedeflerinden uzaksan ve mezuna kalma ihtimalin yüksek görünüyorsa çalışırken kaygılanmaman lazım. Şu an "nasılsa mezuna kaldım" diyorsun ve canın çalışmak istemiyor mu? Şu anda çalışmak için kendini motive edemiyorsan bir sene sonra motive edebileceğine nasıl inanabilirsin? Çalışmaya şimdiden başla, dolayısıyla kendini motive etmeye de şimdiden başla ki tecrübe edin.

Bakarsın sınav sonunda alternatif bir bölüm bulur, kazandığını görür, sevinir, bana teşekkür edersin? :)

S: Bloga niye hiç ders notu koymadın?
C: Not dediğiniz şey size bir hatırlatıcı görevi görmeli, dolayısıyla kendiniz almalısınız, veya hocanız dersi bir takım notlardan işliyorsa kendiniz eklemeler yaparak da kullanabilirsiniz fakat başkasının notunu aynen alıp göz atmak bence vakit kaybı. En fazla kitaplar da olup yeterince vurgulanmamış bir şeyi yakalarsınız ki bunun için de sayfalarca not karıştırmaya gerek yok, test ve denemelerde bunu yakalarsınız zaten.

S: Sen dershanelerin reklamını yapmışsın paso, fakat lanet olası paraleller çıktı, temel liseler çıktı o oldu bu oldu.
C: Yazıların yazılma tarihi Haziran 2013 arkadaşlar, 2013'te mezun oldum ben. Temel liseler hakkında yazı rica eden oluyor. 12. sınıfta işsizlikten bu konuları çok sık tartışırdık, fakat şu an çevremde bunları konuşan yok, 12. sınıftaki yeğenime mesaj atmam felan gerek ki yok öyle bir yeğenim şu anda, olsa bile benim taşıma suyla edindiğim bilgiden size bir hayır gelmez, siz daha fazla şey biliyorsunuzdur.

S: Müzikle derdin nedir? Herkes "Müzikle ders çalışılmaz" diye bir şey yok diyor. Beni de etkilemiyor. Sana neden inanayım?
C: E inanma o zaman kardeş. Nasıl rahat ediyorsan öyle yap. Ama benim söylediğimi de bir deneyip sonucu görmeni öneririm.

S: Bilkent'in X bölümü hakkında bilgi almak istiyorum.
C: O X bölümü bilgisayar mühendisliği değilse bilgi veremiyorum ama mail bırakırsanız veya sorularınızı yazarsanız gerekli merciilere ulaştırmaya çalıştırırım fakat direkt olarak o bölümden biriyle konuşsanız sizin için de benim için de daha iyi.

S: Bilkentle X üniversitesini kapıştırır mısın?
C: Bilkent'in iç sorunlarını ben biliyorum evet, fakat sizin tercih yapmanızı etkileyecek kadar önemli detaylar değiller bunlar, tercihlerinizi yine tercih kitapçıklarındaki bilgiler etkiler. İnternete kota getirmişler en son, ben bunu öğrenseydim "Hmm internete kota gelmiş, o zaman ben ODTÜ'ye gideyim." demezdim, "Bilkent'in verdiği parayla kendime internet bağlatırım la." derdim.

S: Bilkentle X üniversitesinin eğitimini kapıştırır mısın?
C: İşte bunun için X üniversitesinde de eğitim görmüş olmam gerek. X üniversitesi NUS'sa evet kapıştırabilirim, değilse hayır.
Ayrıca: bilgisayar mühendisliğinde eğitim karşılaştırmak gereksiz, dersler aynı, dersleri vermek için gireceğiniz sınavların konuları, dolayısıyla sınavlar aynı. Derslerde size öğretilmeyecek dolayısıyla kendiniz çalışmanız gerekecek şey aynı. Bilkent'te adam profesördür ama konuşması monotondur dersini dinlemezsiniz, başka bir üniversitede gençtir dinamiktir dersin nasıl geçtiğini anlamazsınız fakat bu detayı mezun olduğunuzda unutursunuz bile. ;)

Not: Dershanelerle ilgili en son böyle bir yazı yazmıştım, o sıralar dershaneler kapanacak diyordu şimdi kapanmayacak diyor, yine de işinize yarar, kopyala yapıştır yapayım:
Link: http://azimliyazar.blogspot.sg/2015/05/yeni-yaz.html 

Benim "dershaneye gidin" öğüdünü verirken düşüncem şunlardı:
- Dershane konuları günlere iyi dağıtmanızı sağlar çünkü bir plan üzerine hareket ederler ve tecrübeli oldukları için bu planı iyi uygularlar.
- Dershanede hocalara soru sorabilirsiniz.
- Denemelerle sıralamanızı sık sık görebilirsiniz. Denemelerle kaç net yaptığınızı karşılaştırırsınız ama sıranızı göremezsiniz ve tüm sınavlarda önemli olan kaç net yaptığınız değil sıranızdır.

Dolayısıyla bunlara alternatif bulmanız gerek. Ben yazılarımı güncellemek yerine fikirlerimi direkt olarak buradan paylaşayım:
* Kurs, etüt merkezi cart çurt artık ne varsa bunların haftalık planı vs varsa bunları alın, eski dershane hocalarıyla vs. konuşun. Özetle bir program edinin, kendiniz program yapmayın. Program da her zaman dediğim gibi 16:30-18:30 arası fizik şeklinde değil konu konu olmalı, normalde dershanede bu haftada şu konular biter şeklinde bir programa ihtiyacınız var.
* Soru sormak için etüt merkezi gibi bir şey varsa yazılmanızı tercih ederim. Forumlarla falan uğraşmayın, internet dikkat dağıtıcıdır, soru sormaya girersiniz kendinizi agar.io oynarken bulursunuz. (Not: Bu oyunda final haftasında birinci oldum, birinci olunca hücre çok yavaş ilerliyordu sıkıldım bıraktım bir daha oynamadım, siz de sıkılacaksınız, oynamayın. Zaten bunun yüzünden bir tane finalimi batırdım.)
* İl çapı ve Türkiye çapı denemeler her yerde var, araştırın girin. Tek sıkıntı hepsinde öğrenci profili farklı olacağından sıralamalarınızı karşılaştırmak zor olur. O yüzden oluyorsa bir lisenin, kursun veya etüt merkezinin denemelerine düzenli katılmaya çalışın. Olmuyorsa yapacak bir şey yok.